Gölge Oyunu İlk Nerede Çıktı? Işığın ve Karanlığın Dansına Tarihsel Bir Bakış Gölge oyunu, insanlığın ışıkla kurduğu en eski iletişim biçimlerinden biridir. Bir ateşin, bir lambanın ya da güneş ışığının yardımıyla hareket eden figürlerin perdeye düşürdüğü görüntüler, binlerce yıldır hem sanatın hem de anlatının taşıyıcısı olmuştur. Bugün “gölge oyunu” dediğimiz bu kadim sanat, yalnızca bir eğlence biçimi değil; kültürlerin hafızasında yer etmiş, toplumsal kimliği ve estetik anlayışı yansıtan bir mirastır. Uzak Doğu’nun Işığında: Çin’de Gölge Oyununun Doğuşu Tarihsel kayıtlar, gölge oyununun kökenlerinin Çin’e kadar uzandığını göstermektedir. Efsaneye göre M.Ö. 2. yüzyılda Han Hanedanlığı döneminde İmparator Wu’nun çok sevdiği bir cariyesi…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Bir kelimenin yazılışı bazen yalnızca dilbilgisiyle değil, toplumun o kelimeye yüklediği anlamla da ilgilidir. “Hanım Eli nasıl yazılır?” sorusu, TDK sözlüğünde basit bir yanıt bulur belki: “Hanımeli” — bitişik yazılır. Ama mesele bu kadar basit mi? Değil. Çünkü bu kelime, dilin ötesinde, kadının görünürlüğüne, toplumsal rollerin kalıplarına ve dilin eşitsizlikleri nasıl yansıttığına dair sessiz bir hikâye anlatır. Hanımeli: Dilin narin, toplumun karmaşık yüzü “Hanımeli” bir çiçektir, zarif kokulu, sarmaşık gibi uzanan. Ama aynı zamanda bir simgedir; “kadın eli değmiş” olan şeyin güzelliğini, zarafetini, inceliğini anlatmak için kullanılır. Burada durup sormak gerekir: Neden “kadın eli” güzelliğin, “erkek eli” gücün sembolüdür? Bu,…
Yorum BırakEmre Aykırı Davranış Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Analiz Hayatta hepimiz bazen kalıpların dışına çıkarız. Bazen bilinçli, bazen de farkında olmadan… “Emre aykırı davranış” kavramı da tam olarak bu sınır çizgisinde durur. Kurallara karşı gelmek mi, yoksa bireysel bir fark yaratmak mı? İşte bu yazıda, “emre aykırı davranış”ın anlamını sadece kelime düzeyinde değil, toplumsal, kültürel ve evrensel bir bakışla ele alacağız. Her toplumun “uygun davranış” anlayışı farklıdır. Bir yerde cesaret sayılan bir davranış, başka bir yerde itaatsizlik olarak görülebilir. Peki bu farkı yaratan nedir? Kültür mü, otorite anlayışı mı, yoksa bireysel özgürlük algısı mı? Emre Aykırı Davranış Ne…
Yorum BırakGlobulin nedir, ne işe yarar? Globulin, kanda albumin ve fibrinojenle birlikte başlıca üç protein ailesinden biridir. Kimyasal olarak “globüler” yapıdadır; saf suda zor çözünür, ancak seyreltik tuz çözeltilerinde çözünür. Üretim yeri protein türüne göre değişir: bir kısmı karaciğerde, bir kısmı ise bağışıklık sistemi hücrelerinde sentezlenir. Klinik pratikte globulinler çoğunlukla üç fraksiyonda değerlendirilir: alfa, beta ve gamma globulinler. Bu ayrım, “serum protein elektroforezi” (SPEP) ile elde edilen bantlara dayanır. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Tarihsel arka plan: Serum proteinlerinin ayrılışı Serum proteinlerinin hareketliliğine göre ayrılması, modern biyokimyanın dönüm noktalarındandır. 1930’ların sonunda Arne Tiselius, elektroforez yöntemini geliştirerek serum proteinlerinin karmaşık doğasını ortaya koydu; bu çalışmalar 1948…
Yorum BırakGidişik Ne Anlama Gelir? Felsefi Bir Bakış Felsefeye dair en temel sorulardan biri, insanın zaman içinde ilerleyişini ve dünyada varlık olma halini sorgulamaktır. Her bir birey, bir şekilde bir “gidişiği” yaşar; bu, hayatın kendisini her anını şekillendiren bir süreçtir. Peki, “gidişik” kelimesi bize ne anlatır? Sadece bir kelime mi, yoksa hayatın anlamını, insanın evrendeki yerini anlamamıza yardımcı olabilecek bir kavram mı? Bu yazıda, “gidişik” kavramını, etik, epistemolojik ve ontolojik perspektiflerden ele alarak, hayatın özüne dair derinlikli bir tartışma açmayı amaçlıyoruz. Gidişik ve Etik Perspektif Etik, doğru ve yanlış arasındaki sınırları çizen, insanın eylemlerine anlam katan bir disiplindir. Gidişik, ahlaki anlamda…
Yorum BırakHavan Tokmağı Ne İşe Yarar? Küçük Bir Aletin Büyük Dönüşümü Bir mutfağa girdiğimde ilk aradığım şey, tezgâhın bir köşesinde sabırla bekleyen havan ve tokmağıdır. Çünkü o tokmağın çıkardığı ritmik ses, sadece bir karışımın değil, bir hikâyenin başladığını fısıldar. Arkadaşlarla sofraya kurulmadan önce, bir avuç sarımsağı kim ezdi, kim biberleri tuzla buluşturdu, kim fesleğenin içindeki saklı yağı serbest bıraktı—bunların her biri sofranın sohbetine damga vurur. Bugün, “Havan tokmağı ne işe yarar?” sorusuna hem kökenlere inerek hem de günümüzden geleceğe uzanarak, beraberce cevap arayalım. Kökenler: Taşın, Ağacın ve Metalin Hafızası Havan ve tokmağı, insanlığın en eski dönüştürme teknolojilerinden biridir. Ateşten önce bile…
Yorum BırakHamsinin Küçüğüne Ne Ad Verilir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Bağlamında Bir Düşünce Bir kelimenin ardında bazen bir hikâye, bazen de bir toplumun aynası yatar. “Hamsinin küçüğüne ne ad verilir?” sorusu da kulağa sıradan bir bilgi sorusu gibi gelebilir; oysa içinde bir kültürün, bir topluluğun, hatta birlikte yaşamanın inceliklerini barındırır. Hamsinin küçüğüne “çaça” denir. Karadeniz’in dalgaları arasında büyüyen, minik ama bir o kadar da değerli bir balık türü. Fakat bu yazıda, meselemiz sadece “çaça”nın ne olduğu değil — küçüklerin, görünmeyenlerin ve sesi az çıkanların toplumsal hayattaki yeri üzerine düşünmek. Çaça: Küçük Ama Değerli Bir Varlık Toplumlarda, tıpkı denizlerde olduğu…
Yorum BırakGerede’den Sonra Hangi Şehir Gelir? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan Davranışlarını Çözümlemeye Çalışan Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Bir şehir ismi sıralanırken, bazen sıradan bir bilgi akışının ötesinde, zihnimizde derin psikolojik anlamlar uyandırır. Örneğin, “Gerede’den sonra hangi şehir gelir?” sorusu, görünürde basit bir coğrafi sıralama gibi görünse de, aslında insanın zihinsel süreçlerine dair pek çok ipucu barındırır. Zihnimizde yer alan bilgileri nasıl işleriz, nasıl sıralarız ve duygusal olarak bu bilgileri nasıl değerlendiririz? Bize en çok aşina olduğumuz bir şehir, bir yolculuk sırasında bir başka şehre geçerken, bilinçaltımızda neler gerçekleşir? Gerede gibi bir yerden sonra, zihinsel süreçlerimiz hangi yönleriyle devreye girer? Bu…
Yorum BırakBir Hikâyenin Son Satırı: Dijital Bankacılık Nasıl Kapatılır? Edebiyat, kelimelerin hesap defteridir. Her cümle bir borç, her nokta bir kapanıştır. İnsan bazen bir romanın sonunda, bazen bir dijital sözleşmenin satırlarında kendini bulur. Dijital bankacılık da tıpkı bir anlatı gibidir: bir başlangıcı, bir gelişmesi ve sonunda bir kapanışı vardır. “Dijital bankacılık nasıl kapatılır?” sorusu, sadece bir teknik işlem değildir; aynı zamanda modern insanın teknolojiyle kurduğu ilişkinin, sanal kimliklerinin ve ekonomik benliğinin bir sorgusudur. Dijital Hesabın Anlamı: Kimliğin Parçalanmış Yüzü Bir dijital banka hesabı, tıpkı bir roman kahramanının gizli defteri gibidir. Orada yalnızca sayılar değil, hayatın izleri saklıdır: alınmış kahveler, ödenmiş faturalar,…
Yorum BırakCool Olmak Ne Demek, eksi? Bir akşamüstü, arkadaşlarla masada muhabbet koyulaşmışken birinin “Abi şu çocuk var ya… çok cool” demesiyle sohbet bir anda yön değiştirir. Gülüşmeler, itirazlar, örnekler… Sonra o sessizlik: Peki cool olmak ne demek, eksi? Bu yazıyı, bu soruyu yıllardır kurcalayan biri olarak, içtenlikle ve biraz da merakın körüklediği o ateşle yazıyorum. Çünkü “cool” sadece bir kıyafet tercihi ya da havalı bir bakış değil; zamanda, kültürde ve teknolojide izini sürebileceğimiz bir anlamlar demeti. “Cool”un Kökenleri: Serinliğin Altındaki Ateş “Cool”, İngilizce’de öylece “serin” demekken, 20. yüzyılın ortasında caz kulüplerinde bambaşka bir şeye dönüştü: gürültüsüz bir özgüven, taşkınlığa kaçmadan kendini…
Yorum Bırak