Güneş Sütü Günlük Kullanılır mı? Bir Antropoloğun Gözünden Beden, Ritüel ve Kimlik Bir antropolog olarak “güneş sütü”nün yalnızca cildi koruyan bir krem değil, modern kültürlerin ritüel nesnesi olduğunu fark etmek kolay değildir. Ama insan bedenine yakından bakan biri için her sürülen damla, bir kimlik beyanı, bir toplumsal alışkanlık ve hatta bir kültürel koruma pratiğidir. Peki güneş sütü, yalnızca yaz tatillerinin koruyucu meleği midir? Yoksa modern yaşamın her gün yeniden ürettiği bir ritüel midir? Ritüellerin Gündelik Hayata Sızması Antropoloji bize, gündelik hayatın sıradan eylemlerinin aslında ritüelleşmiş davranışlar olduğunu öğretir. Güneş sütü sürmek de bu anlamda bir ritüeldir. Sabah evden çıkmadan önce…
Yorum Bırakİlginç Anlar Yazılar
Kapitone Dikişin Sıcak Hikâyesi: Bir İlmekte Saklı Duygular Bazı hikâyeler vardır, pamuk gibi yumuşak bir dokunuşla başlar, zamanla bir desen olur, kalplere işler. Bu satırları yazarken, dikiş makinesinin ritmik sesi hâlâ kulağımda… Çünkü bugün size yalnızca bir dikiş tekniğinden değil, hayatın tam ortasında yeşeren bir hikâyeden bahsedeceğim. Kapitone dikişin ne olduğunu anlatırken, onun gibi sabırla, sevgiyle ve emekle örülmüş bir hikâyeyi de birlikte işleyeceğiz. Bir Atölyede Başlayan Hikâye Kasabanın kenar mahallesinde, küçük ama sıcacık bir terzi atölyesi vardı. Dikiş makinelerinin uğultusu, ütüden çıkan buharın kokusuna karışır, içeride bir huzur havası dolaşırdı. O atölyede iki kişi çalışırdı: Mehmet ve Elif. İkisi…
Yorum BırakKanyon AVM Kimi? – İstanbul’un Alışveriş Krallığının Sahibini Arıyoruz 🛍️👑 Kısa cevap: Kanyon AVM, İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (İş GYO) ile Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım ortaklığında kurulmuş, Türkiye’nin en prestijli alışveriş merkezlerinden biridir. “Kanyon AVM kimin?” sorusu kulağa basit gelebilir ama İstanbul’da yaşayan herkesin hayatında en az bir kez merak ettiği bir konudur. Çünkü burası sadece bir alışveriş merkezi değil, moda defilesi, iş görüşmesi, kahve terapisinin ve ‘kimseyle karşılaşmam sandım ama eski sevgiliyi gördüm’ dramalarının geçtiği bir şehir sahnesi! 😄 Erkekler bu soruya hemen stratejik yaklaşır: “Hisseleri kimde? Ortaklık yapısı nedir?” Kadınlar ise empatik ve ilişkisel düşünür: “Kanyon bizim,…
Yorum BırakYüz Germe Nedir? Güzellik ve Estetikte Tarihsel Bir Yolculuk Yüz germe, günümüzde estetik cerrahi uygulamalar arasında en sık tercih edilen yöntemlerden biridir. Yaşlanma sürecinin kaçınılmaz etkileriyle birlikte, ciltteki sarkma ve kırışıklıklar birçok birey için görsel bir rahatsızlık yaratmaktadır. Yüz germe, bu değişimleri düzeltmek ve kişinin daha genç bir görünüm kazanmasını sağlamak amacıyla uygulanan bir cerrahi işlemdir. Peki, yüz germe nedir? Bu işlem nasıl gelişmiş ve modern estetik anlayışı içindeki yeri nedir? Gelin, birlikte bu sorulara derinlemesine bir bakış atalım. Yüz Germe ve Tarihsel Arka Planı Yüz germe işlemi, ilk olarak 1900’lü yılların başlarında, özellikle Batı dünyasında estetik cerrahiye duyulan ilgiyle…
Yorum BırakKan Değerleri Bozuk Olursa Ne Olur? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Hadi, hep birlikte biraz ciddi, biraz eğlenceli bir keşfe çıkalım! Kan değerlerinin bozulması konusu, belki de çoğumuzun pek sık gündemine gelmeyen, ama aslında bir sağlık sorunu olduğunda ciddi şekilde etkileyebilecek bir konu. Hepimiz vücudumuzun işleyişini tam olarak bilmesek de, kan değerlerimizin ne durumda olduğu sağlık durumumuz hakkında bize önemli ipuçları verebilir. Peki, kan değerleri bozulursa ne olur? Küresel ve yerel perspektiflerden bakıldığında, bu durumun farklı kültürlerde ve toplumlarda nasıl algılandığına da göz atalım. Küresel Perspektiften Kan Değerlerinin Anlamı Kan değerlerinin bozulması, evrensel olarak genellikle vücutta bir şeylerin yolunda…
Yorum BırakKamu Güvenlik Teşkilatı var mı? Yoksa sadece “varmış gibi” mi yapıyoruz? Ben net konuşacağım: “Kamu Güvenlik Teşkilatı” diye tek ve yekpare bir kurum yok. Adı kulağa güven veriyor, ama gerçekte kamu güvenliği; polis, jandarma ve çeşitli koordinasyon birimleri arasında parçalanmış bir mimariyle yürütülüyor. Bu, hesap verilebilirlikten şeffaflığa kadar pek çok tartışmayı meşru kılıyor. Sizce de “adını koyamadığımız” bir güvenlik yapısına alışmak, demokrasinin en kırılgan yerinde risk değil mi? Kısa cevap: Hayır, bugünün Türkiye’sinde “Kamu Güvenlik Teşkilatı” adlı tek bir kurum yok. 2010’da kurulan “Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı” ise 2018’de kapatıldı ve İçişleri’ne devredildi. ([Mevzuat][1]) “Kamu Güvenlik Teşkilatı var mı?”…
Yorum BırakNegatif Sayılar Gerçek Sayılar Mıdır? Ekonomi Perspektifinden Kaynaklar, Seçimler ve Sonuçlar Üzerine Bir Değerlendirme Bir ekonomist olarak, kaynakların sınırlılığı ve bu sınırlı kaynaklarla yapılan seçimlerin sonuçları üzerine düşünmek, karar alma süreçlerinin temelini oluşturur. Ekonomi, nihayetinde seçenekler ve bu seçeneklerin sonuçları etrafında döner. Kaynakların kısıtlı olduğu bir dünyada, her seçim bizi yeni bir dengeye, yeni bir sonuca götürür. Ancak bu seçimler yalnızca matematiksel denklemlerle ifade edilebilecek kadar net ve sınırlı değildir. Ekonomik bir modelde, “negatif sayılar” gibi bir kavramın geçerli olup olmadığı sorusu da tam bu noktada karşımıza çıkar. Negatif sayılar, tıpkı ekonomik kararlar gibi, bir durumu “eksik” veya “gerçekten” anlamadığımızda…
Yorum BırakMustafa Kemal Atatürk’ün Öğretmenleri: Bir Kültürün Şekillenişinde Rol Oynayan Figürler Kültürlerin Çeşitliliğini Merak Eden Bir Antropoloğun Bakış Açısı Dünya üzerindeki her kültür, hem kendi tarihine hem de bireylerine etki eden farklı ritüeller, semboller ve topluluk yapılarıyla şekillenir. Bir halkın kimliği, bazen bireylerin yaşamlarına nasıl yön verildiğiyle, bazen de onları eğiten kişilerle bütünleşir. Eğitim, toplumsal yapıyı, değerleri ve gelenekleri sürdürmenin en önemli araçlarından biridir. İnsanların kimlikleri ve toplumlarındaki yerleri, büyük ölçüde onlara öğretenlerin katkılarıyla şekillenir. Peki, bir liderin kişiliği, vizyonu ve ulusal kimliği hangi öğretmenlerin ellerinde yoğrulur? Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir devlet adamı değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün öncüsüydü. Ancak…
Yorum BırakKırım Hanı Soyu Devam Ediyor mu? Edebiyatın Gözünden Bir İnceleme Edebiyatın en büyüleyici tarafı, kelimelerin yalnızca bilgi aktarmakla kalmayıp, zamanın ötesine geçen bir anlatı yaratabilmesidir. Tarihin tozlu sayfalarında kalmış hanedanlar, şairlerin dizelerinde, romancıların karakterlerinde ve okuyucunun zihninde yeniden doğar. İşte bu yazıda, Kırım Hanı soyu devam ediyor mu? sorusunu yalnızca tarihsel bir merak olarak değil, aynı zamanda edebiyatın bakış açısından, semboller ve temalar üzerinden çözümlemeye çalışacağım. Kelimeler ve Soyların Ölümsüzlüğü Bir hanedanın son bulup bulmadığı sorusu, aslında yalnızca biyolojik devamlılıkla sınırlı değildir. Kelimeler, soyları yaşatır. Bir destanda, bir romanda, bir şiirde anılan han isimleri, nesillerin hayal gücünde yeniden kök salar.…
Yorum BırakGüle Güle Ne Zaman Kullanılır? Siyasal Güç, İktidar ve Toplumsal Veda Kültürü Üzerine Bir Analiz Bir siyaset bilimci olarak her zaman dikkatimi çeken şey, gündelik dilin aslında birer iktidar aracına dönüşebilmesidir. Kelimeler, yalnızca iletişimi değil, güç ilişkilerini de şekillendirir. “Güle güle” ifadesi, Türkçede masum bir veda sözü gibi görünür; oysa toplumsal ve siyasal açıdan derin anlam katmanlarına sahiptir. Birini uğurlarken söylenen bu söz, kimi zaman nezaket, kimi zaman ise sembolik bir “iktidar el değişimi” olarak karşımıza çıkar. “Güle Güle”: Nezaket Söyleminden İktidar Diline “Güle güle” kelimesi, TDK’ya göre birini uğurlarken söylenen iyi dilek ifadesidir. Ancak bu ifade, yalnızca duygusal bir…
Yorum Bırak