Bacağın Arkasına Ne Denir? – Kültürel, Evrensel ve Yerel Bir Bakış Bazı sorular vardır, basit görünür ama ardında koca bir dünya gizlidir. “Bacağın arkasına ne denir?” sorusu da tam öyle. İlk bakışta yalnızca bir anatomi meselesi gibi görünse de, bu bölgeye verilen isimler, onun işlevi, hatta kültürlerdeki anlamı bile toplumların insan bedenine bakışını yansıtır. Ben de farklı dillerde, kültürlerde ve düşünme biçimlerinde bu “arka sahnenin” nasıl anlatıldığını merak eden biri olarak bu yazıyı kaleme alıyorum. Özet: Bacağın arka kısmı anatomide “hamstring bölgesi” olarak bilinir. Kas grupları (biceps femoris, semitendinosus, semimembranosus) uyluğun arka yüzeyini oluşturur ve yürüme, koşma, zıplama gibi hareketlerde…
Yorum Bırakİlginç Anlar Yazılar
Kalibre Neyi İfade Eder? Tarihsel Bir Bakış Bir Tarihçinin Samimi Girişi Geçmişi anlamadan, günümüzü tam olarak kavrayamayız. Bazen, basit gibi görünen bir kavramın, tarihi süreçlerle nasıl şekillendiğini anlamak, bizi sadece geçmişin derinliklerine götürmekle kalmaz, aynı zamanda bugün içinde yaşadığımız dünyayı daha iyi anlamamıza da yardımcı olur. “Kalibre” kelimesi de böyle bir kavramdır; ilk bakışta sadece bir teknik terim gibi görünebilir. Ancak bu kelime, yüzyıllar boyunca evrilen bir anlam taşıyor ve bizlere insanlık tarihindeki çeşitli kırılma noktalarını, toplumsal dönüşümleri ve teknolojik ilerlemeleri düşündürtebilir. Bu yazıda, kalibranın tarihsel sürecini inceleyecek ve bu kavramın, silah teknolojisinden toplumsal değişimlere nasıl bağlandığını keşfedeceğiz. Kalibranın Tarihsel…
Yorum BırakGüdmek Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Açısıyla Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektiflerinden İnceleme Filozofun Bakışı: Güdüm ve İnsanın İçsel Yolculuğu Felsefeye başladığımızda, kavramları sadece dildeki anlamlarıyla değil, onların derin yapıları ve varlıkla olan ilişkileri üzerinden de anlamaya çalışırız. Bir kavramın bizde uyandırdığı etkiyi, sadece kelime anlamından bağımsız olarak, varoluşumuzla olan bağını sorgularız. Bu yazıda, dilimizde sıklıkla karşılaştığımız ve üzerinde düşünülmesi gereken bir kelime olan “güdmek” üzerine derin bir felsefi inceleme yapacağız. Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “güdümek”, bir kişinin ya da bir şeyin yönlendirilmesi, yönetilmesi anlamına gelir. Ancak, bu basit tanımın ötesinde, güdü kavramı, etik, epistemolojik ve ontolojik boyutlarda önemli…
Yorum BırakGölge Oyunu İlk Nerede Çıktı? Işığın ve Karanlığın Dansına Tarihsel Bir Bakış Gölge oyunu, insanlığın ışıkla kurduğu en eski iletişim biçimlerinden biridir. Bir ateşin, bir lambanın ya da güneş ışığının yardımıyla hareket eden figürlerin perdeye düşürdüğü görüntüler, binlerce yıldır hem sanatın hem de anlatının taşıyıcısı olmuştur. Bugün “gölge oyunu” dediğimiz bu kadim sanat, yalnızca bir eğlence biçimi değil; kültürlerin hafızasında yer etmiş, toplumsal kimliği ve estetik anlayışı yansıtan bir mirastır. Uzak Doğu’nun Işığında: Çin’de Gölge Oyununun Doğuşu Tarihsel kayıtlar, gölge oyununun kökenlerinin Çin’e kadar uzandığını göstermektedir. Efsaneye göre M.Ö. 2. yüzyılda Han Hanedanlığı döneminde İmparator Wu’nun çok sevdiği bir cariyesi…
Yorum BırakBir kelimenin yazılışı bazen yalnızca dilbilgisiyle değil, toplumun o kelimeye yüklediği anlamla da ilgilidir. “Hanım Eli nasıl yazılır?” sorusu, TDK sözlüğünde basit bir yanıt bulur belki: “Hanımeli” — bitişik yazılır. Ama mesele bu kadar basit mi? Değil. Çünkü bu kelime, dilin ötesinde, kadının görünürlüğüne, toplumsal rollerin kalıplarına ve dilin eşitsizlikleri nasıl yansıttığına dair sessiz bir hikâye anlatır. Hanımeli: Dilin narin, toplumun karmaşık yüzü “Hanımeli” bir çiçektir, zarif kokulu, sarmaşık gibi uzanan. Ama aynı zamanda bir simgedir; “kadın eli değmiş” olan şeyin güzelliğini, zarafetini, inceliğini anlatmak için kullanılır. Burada durup sormak gerekir: Neden “kadın eli” güzelliğin, “erkek eli” gücün sembolüdür? Bu,…
Yorum BırakEmre Aykırı Davranış Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Analiz Hayatta hepimiz bazen kalıpların dışına çıkarız. Bazen bilinçli, bazen de farkında olmadan… “Emre aykırı davranış” kavramı da tam olarak bu sınır çizgisinde durur. Kurallara karşı gelmek mi, yoksa bireysel bir fark yaratmak mı? İşte bu yazıda, “emre aykırı davranış”ın anlamını sadece kelime düzeyinde değil, toplumsal, kültürel ve evrensel bir bakışla ele alacağız. Her toplumun “uygun davranış” anlayışı farklıdır. Bir yerde cesaret sayılan bir davranış, başka bir yerde itaatsizlik olarak görülebilir. Peki bu farkı yaratan nedir? Kültür mü, otorite anlayışı mı, yoksa bireysel özgürlük algısı mı? Emre Aykırı Davranış Ne…
Yorum BırakGlobulin nedir, ne işe yarar? Globulin, kanda albumin ve fibrinojenle birlikte başlıca üç protein ailesinden biridir. Kimyasal olarak “globüler” yapıdadır; saf suda zor çözünür, ancak seyreltik tuz çözeltilerinde çözünür. Üretim yeri protein türüne göre değişir: bir kısmı karaciğerde, bir kısmı ise bağışıklık sistemi hücrelerinde sentezlenir. Klinik pratikte globulinler çoğunlukla üç fraksiyonda değerlendirilir: alfa, beta ve gamma globulinler. Bu ayrım, “serum protein elektroforezi” (SPEP) ile elde edilen bantlara dayanır. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Tarihsel arka plan: Serum proteinlerinin ayrılışı Serum proteinlerinin hareketliliğine göre ayrılması, modern biyokimyanın dönüm noktalarındandır. 1930’ların sonunda Arne Tiselius, elektroforez yöntemini geliştirerek serum proteinlerinin karmaşık doğasını ortaya koydu; bu çalışmalar 1948…
Yorum BırakGidişik Ne Anlama Gelir? Felsefi Bir Bakış Felsefeye dair en temel sorulardan biri, insanın zaman içinde ilerleyişini ve dünyada varlık olma halini sorgulamaktır. Her bir birey, bir şekilde bir “gidişiği” yaşar; bu, hayatın kendisini her anını şekillendiren bir süreçtir. Peki, “gidişik” kelimesi bize ne anlatır? Sadece bir kelime mi, yoksa hayatın anlamını, insanın evrendeki yerini anlamamıza yardımcı olabilecek bir kavram mı? Bu yazıda, “gidişik” kavramını, etik, epistemolojik ve ontolojik perspektiflerden ele alarak, hayatın özüne dair derinlikli bir tartışma açmayı amaçlıyoruz. Gidişik ve Etik Perspektif Etik, doğru ve yanlış arasındaki sınırları çizen, insanın eylemlerine anlam katan bir disiplindir. Gidişik, ahlaki anlamda…
Yorum BırakHavan Tokmağı Ne İşe Yarar? Küçük Bir Aletin Büyük Dönüşümü Bir mutfağa girdiğimde ilk aradığım şey, tezgâhın bir köşesinde sabırla bekleyen havan ve tokmağıdır. Çünkü o tokmağın çıkardığı ritmik ses, sadece bir karışımın değil, bir hikâyenin başladığını fısıldar. Arkadaşlarla sofraya kurulmadan önce, bir avuç sarımsağı kim ezdi, kim biberleri tuzla buluşturdu, kim fesleğenin içindeki saklı yağı serbest bıraktı—bunların her biri sofranın sohbetine damga vurur. Bugün, “Havan tokmağı ne işe yarar?” sorusuna hem kökenlere inerek hem de günümüzden geleceğe uzanarak, beraberce cevap arayalım. Kökenler: Taşın, Ağacın ve Metalin Hafızası Havan ve tokmağı, insanlığın en eski dönüştürme teknolojilerinden biridir. Ateşten önce bile…
Yorum BırakHamsinin Küçüğüne Ne Ad Verilir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Bağlamında Bir Düşünce Bir kelimenin ardında bazen bir hikâye, bazen de bir toplumun aynası yatar. “Hamsinin küçüğüne ne ad verilir?” sorusu da kulağa sıradan bir bilgi sorusu gibi gelebilir; oysa içinde bir kültürün, bir topluluğun, hatta birlikte yaşamanın inceliklerini barındırır. Hamsinin küçüğüne “çaça” denir. Karadeniz’in dalgaları arasında büyüyen, minik ama bir o kadar da değerli bir balık türü. Fakat bu yazıda, meselemiz sadece “çaça”nın ne olduğu değil — küçüklerin, görünmeyenlerin ve sesi az çıkanların toplumsal hayattaki yeri üzerine düşünmek. Çaça: Küçük Ama Değerli Bir Varlık Toplumlarda, tıpkı denizlerde olduğu…
Yorum Bırak